1 Nisan 2020 Çarşamba

YÜRÜYORUM EZELE



Nereye gidiyorsun, demişler bir dervişe,
Yolculuk ediyorum, rastlaşalım ermişe
Çiçekleri ezmeden, gönülleri üzmeden
Diyarlar didiyorum, gül kokusu dermişe.

Evvelden geliyorum, yürüyorum ezele
Sözlerden eliyorum, varmak için özele
Yorulup da bezmeden, bilgileri süzmeden
Geçmişten biliyorum, ulaşılmaz güzele

Yolların sır kolu var, kimi cennete akar
Herkesin bir yolu var, kimi kor od’a çıkar
Ölümü sezmeden, azıkları düzmeden
Bir imansız ölü ver, cehennem seni yakar

Ya Allah’a baş eğer, kimselere eğmezsin
Ya başın taşa eğer, hiç bir şeye değmezsin
Kâtip günah yazmadan, can vererek sızmadan
Uz gelsin, başa değer; sanma kefen giymezsin

Güzel haber yollayıp, neşeli güldüren var
Deprem ile sallayıp, neşeyi böldüren var
Mezarını kazmadan, akıl takın gezmeden
Örümcekle kollayıp, sinekle öldüren var

Bir virüsle yoklayıp, hidayete getirir
Çığ altında saklayıp, kurtarmaya yetirir
İnanıp da azmadan, son nefesi dizmeden
Gör! Senide haklayıp, ansız ömrün bitirir

Dedi sözü bitirdi, edecek bir sözüm yok
Baktı gözü bitirdi, gidecek yüzüm yok
Nasip aldım süzmeden, yol aldım huzmeden
Artık yazı bitirdi, kaybedecek güzüm yok…

Feyzullah Kırca
Akbaşlar Mahallesi / Dursunbey

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder