19 Nisan 2016 Salı

KİMİN UMURUNDA



Bak hele!
İnsanlığın bağrından kopup giden,
Son gemi demir almış, hızla kalkıyor limandan.
Bir adam bekliyor, bin adam bekliyor,
Gemiyi batırma pahasına,
Kaptanın boğulmasına çalışıyor;
Geminin tabanını deliyor, besleniyor kandan,
İnsanlığın bağrında ateş yakıyor,
Kirli emellerine ermek için,
Ve de yarım kalmış insanlığı bitirmek için,
Pay yakıyor, paydaş yakıyor, eş yakıyor, kardeş yakıyor,
Sanki çuval içinde, adam sanki samandan!...

Ölüm kalım savaşında cefa ile cefakâr
Onları kurtarmak derdindeyken vefa ile vefakâr…
Aşk meşk derdinde can ile candan!...

Kimin umurunda?
Sen ölsen, ben ölsem, canın çekilse tenden,
Birilerinin cebinin kazancı,
Üç beş kuruşluk menfaati kazansın diye katrancı,
Atarlar hiç acımadan yüksek hızlı trenden.

Kimin umurunda?
Onlara göre her şey güllük ve gülistanlık.
Oysa bilmiyor zavallılar,
Bu dünya fani, aç-kapa gözün bu dünya bir anlık…
Var mı ebedi kalan? Nerde, hani?

Bir adam bekliyor, bin adam bekliyor,
Yüz milyon bin masum bekliyor kurtuluş için karşıda.
Yerden bombalar fışkırıyor,
Açlıkla yoklukla boğuşanlar var;
Sinsice tuzaklanmış bombaların patladığı çarşıda.

Bak hele!
İnsanlığın bağrından kopup giden,
Son gemi demir almış, hızla kalkıyor limandan.
Bir adam bekliyor, bin adam bekliyor,
Gemiyi batırma pahasına,
Kaptanın boğulmasına çalışıyor;
Geminin tabanını deliyor, besleniyor kandan,
İnsanlığın bağrında ateş yakıyor,
Kirli emellerine ermek için,
Ve de yarım kalmış insanlığı bitirmek için,
Pay yakıyor, paydaş yakıyor, eş yakıyor, kardeş yakıyor,
Sanki çuval içinde, adam sanki samandan!...

Ölüm kalım savaşında cefa ile cefakâr
Onları kurtarmak derdindeyken vefa ile vefakâr…
Aşk meşk derdinde can ile candan!...

Feyzullah Kırca

17 Nisan 2016 Pazar

RABBİN BIRAKMAZ MUHTAÇ




Geç olur olsa da bil, söz eğerli meğerli
Pişmanlığa ver meğil, davran akıllı serli
Zerreler boşa değil, bütün her şey değerli
Huzura durup eğil, rabbim bırakmaz muhtaç

Bil ki akıl ve ilim, yaşta değil baştadır
Gel ki bilemez zalim, sanır bunlar yaştadır
Rabbi bilmezse âlim, her bildiği taştadır
Yap kulluğa da talim, rabbim bırakmaz muhtaç

Yakındakiler uzak, mesafeler bir anlık
Yollar ki dolu tuzak, Allah’a gör yakınlık
Sen kayıyorken kızak, kalan ömrün bir tanlık
Giy ki amelen kazak, rabbim bırakmaz muhtaç

Dünya bir anlık ömür, olsa da başında taç
Ne kimseciği sömür, ne de fakiri koy aç
Doğrulukta sesi gür, yüzünde gülücük saç
Sanma kimse aç ölür, rabbim bırakmaz muhtaç

Uyan koçum salimken, asıl gaflet serilme
Yaşam tende kalımken, can emanet verilme
Uyku küçük ölümken, kalkış büyük dirilme
Gör! Bul doğruya imkân, rabbim bırakmaz muhtaç

Feyzullah Kırca