Genç yaşında ok atar, hem de kılıç kuşanır
Din ve vatan uğrunda, kör kurşunla vurulur
Bak alnı kabağından, sıcak terler boşanır
Ömrü cennete satar, vatan böyle kurulur
Balıklar baştan solmuş, kuyruğu neylesin
Ayaklar var baş olmuş, dil kime ne söylesin
Lafta onlar da kulmuş, varsın gönül eylesin
Zulmün defteri dolmuş, elbet hesap sorulur
Susmak en güzel cevap, edep elden gitmişse
Alacak mutlak sevap, kalp iyilik gütmüşse
Bitmişse hayâ edep, kimden ne hak ütmüşse
Hangi gün bilmem acep, karşısında durulur
Mazlumu görüp gülme, yardım için et akın
Uğrasan da bin zulme, tek zulüm yapma sakın
Gücün yeterse ölme, ölüm bize çok yakın
Örtülür toprak bölme, sıkar toprak yorulur
Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey
SEV KARDEŞİM
Sev kardeşim şu ülkenin, tüm kuşunu ve kurdunu
Canın kadar sevmez isen, şu toprağı ve ordunu
Düşmanlar çiğner leşini, paylaşır hemen yurdunu
Basıp geçer ey kardeşim, hem şeref hem onurunu
Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey
SUYA SABUNA DOKUNUN
Suya sabuna bir az, bir zahmetle dokunun
Zerresi bile kalmaz, kir ile pis kokunun
İsmi bile okunmaz, mikroplardan korkunun,
Her türlü hastalığa, çağrı yapan okunun….
Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey
FAYDASI YOK KORKUNUN
Ecele hiç bir zaman, faydası yok korkunun
Su sabuna bir zahmet, konuşurken dokunun
Hiç dönüşü yok aman, fani hayat çarkının
Faydasız ve zararlı, tüm sözlerden sakının
Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey
KİMİ ER KİMİ DİŞİ
Kimi er kimi dişi, dünya da çok insan var
Dinlediğim her kişi; hayattan memnun değil
Cenneti arzu edip, amma da konuşan var
Hiç kimse de gitmeye, vermiyor asla meğil…
Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey
TAKVA YOLCUSU
Dünya denizinde ahiret bir sahil
Takva vapurunda, yolcu olmak gerek
Çok vera sahibi, herkes olur dâhil
Günaha dalmadan, koşup dolmak gerek
Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey