22 Nisan 2012 Pazar

İKİ KATINI VERSİN

İKİ KATINI VERSİN


Hiç bir zaman sevmekten, vazgeçmediklerim var
Sevdim mi karşılıksız, daim sevdiklerim var
Ben onları sevdikçe, dertler çektiklerim var

..........Kim ki benim hakkımda, her ne düşünüyorsa
...........................Yüce rabbim ona, iki katını versin...

Bir kaç deli hatrına, hepten üşünüyorsa
Hakikati bilmeden, küsüp kaşınıyosa
Sevip yaşamak varken, yürek aşınıyorsa

..........Kim ki benim hakkımda, her ne düşünüyorsa
...........................Yüce rabbim ona, iki katını versin...



Feyzulah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey

BERCESTE-13



ALDIRMA GÜLENLERE
 
Aldırma gülenlere, yürü sen doğru yolda
Varsın seni görenler, kupkuru bir ot sansın
Sen ışık veren mum ol, dalında al gül ol da
Kokunu duymayan o, garip bülbül utansın

Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey

BERCESTE-12



İNSANIN TEK İŞİ

Gör ki erkek kimisi, kimisi de dişidir
İnsanın en iyisi, nefse hâkim kişidir
Gemiyi batırmadan, menzile ulaşmalı
Teferruat gerisi, bu onun tek işidir…


Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey

BERCESTE-11



VAY HALİNE

Kötülüğü alıp ta, sırtında taşıyanın
Ve gaflet de kalıpta, hak yolundan cayanın
Hem kendisi ölüp de, zulümü yaşayanın
Vay ki haline canlar, kör şeytana uyanın
 
Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey

BERCESTE-10



KÜÇÜCÜKSÜN EY İNSAN

Ey insan Kaf Dağı kadar, kendini büyük sansan da
Zengin olup Karun kadar, daha mülke uzansan da
Kırk develik anahtarla, kilitli mal kazansan da
Kefene sığacak kadar, küçücüksün sen unutma

Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey

11 Nisan 2012 Çarşamba

BERCESTE-9



SÖVENE DUR DE!

Büyüdüğünü sanıp küçülüyor doya doya
Sövüp sayıyor baksana kulağın duya duya
Dine, kitaba, yere, işine, eşine ve kardeşine
Dur de! Konuşana, bir yerlere koya koya

Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey

BERCESTE-8



SÖVME SEVDİĞİNE

Sövme babasına, söver o da senin babana
Sövme sevdiğine, söver o da senin sevdiğine
Bakma çakalların ‘tilki kümese girer’ dediğine
Tilki de çalka da onlar, atma sözümü yabana!

Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey

BERCESTE-7


GÜZEL YAPAN

İnsanı insan yapan, gülümseyen yüzüdür
Yüzü de güzel yapan, mavi boncuk gözüdür
İnsanı insan yapan, kalbindeki özüdür
Kalbi de güzel yapan, dilin güzel sözüdür


Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey

BERCESTE-6




DÜNYADA YAŞANABİLİR

Şu dünyada iyi insan, olabilmeyi istersek
Bunu başarırız önce, kötüyüz kabul edersek
Kendimizi düzeltmeye, azimle gayret göstersek,
Dünyada yaşanabilir, hepten bu duyguya ersek…

Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey

9 Nisan 2012 Pazartesi

ÇANAKKALE NAMUSTUR GEÇİLMEZ

ÇANAKKALE NAMUSTUR GEÇİLMEZ

Türkün yurdu imanlı er dolu, ser dolu
Kırar kendine kalkan kolu “hak! ” der kulu
İstikbale giderken Çanakkale’den geçer yolu
Onun yurdu, onun vatanı ilelebet Anadolu

Türkün yüreği iman dolu, şan dolu
Her metresi can dolu, kan dolu Gelibolu
Göğe açılmış bir kan yolu, can yolu
Şahadete uçanları izler tüm saman yolu
İki yüz elli bin şehit yükselir her an ulu ulu

Çanakkale namustur namustan vazgeçilmez
Savaş için gelen yedi düvelden kaçılmaz
Yurdun kapısı namert düşmana açılmaz
Konu vatansa, ucu ölüm olsa, bedel biçilmez

Çanakkale namustur namustan vazgeçilmez
Çanakkale vatandır, vatana paha biçilmez

Ben Türk oğluyum, Türk kızıyım
Dostuma tavşan, düşmanıma azgın dişli tazıyım.

Atam Müslüman, ben Müslüman
Çanakkale de şehit kanı tüter duman duman
Ben Havran’lı koca seyit;
Hepsi birbirinden değerli, hepsi birbirinden yiğit,
Ben Yahya Çavuş’un altmış sekiz neferiyim
Sanki bir koca tümendi, tekmili şehit askeriyim
Ölmedi, yaşıyor Çanakkale de, iki yüz elli bin şehit

Çanakkale destandır kim ki bunu bilmez, sanma bilinmez
Durur orda, bir tarih durur, bu tarih asla silinmez
Düşmanın eli kurur, kolu kurur, müsamaha olunmaz
Şahadete uzanan bu yoldan gönül inmez, dil inmez
Kalan son ocak tüterken, bu vatan parçalanıp bölünmez

Çanakkale namustur namustan vazgeçilmez
Çanakkale vatandır, vatana paha biçilmez

Dimdik ayaktaydı, aldırmadan aç, susuz ve imkânsız hale
Her cephede çelikten, çelik yüreklerden birer kale
Koşuyor genci, yaşlısı, kadını ve erkeği bakın hele
Haykırıyor dünyaya bizimdir, bizim kalacak Çanakkale

Çanakkale türkün destanlar içinde bir destanı
Elif ana bırakmış bebeğini, mermiye örter fistanı
Bebeği ıslansa da kurur, körpe olsa da dayanırdı canı
Islanmadan mermi, patlatıp kurtarmalıydı önce vatanı

Çanakkale namustur namustan vazgeçilmez
Çanakkale vatandır, vatana paha biçilmez

Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey