11 Ağustos 2012 Cumartesi

VAR DEME




Cefa ve sefayı çeken, bir avradım var deme
Fakirlik ve yoksulluk, başına gelmeyince
Oğlum ve kızım varken, bana bakarlar deme
Başına bir hal gelip, düşmüşlük bilmeyince

Gün dönümünden sonra, filiz süren darıdan
Kocasından kaçarak, ayrı yatan karıdan
Bal ve oğul yapmayıp, vızıldayan arıdan
Hayır gelmez kardeşim, eceli gelip ölmeyince

Halden sözden anlamaz, sağır gözü karanın 
Kör kütük sarhoş gibi, bağırdığın naranın
Haramdan gelen malla, alın tersiz paranın
Asla binası olmaz, helal ne olmayınca…

Memuru ve işçiyi, mahveder süslü avrat
Araç süren kişiyi, mahveder hızlı surat
Malını ve mülkünü, mahveder arsız evlat
Hak yolun hidayeti, yüzüne gülmeyince…

Feyzullah kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey

5 Ağustos 2012 Pazar

KARDEŞLİK ŞİİRİ



El ele omuz omuza, tek vücutta kaynaşmaktır
Birlik olup engelleri, tüm güçlükleri aşmaktır
Sevmektir candan ve içten, yürekleri paylaşmaktır
Ben değil biz olabilmek, ön’e koşmaktır kardeşlik

Sözler yalansız olmalı, her şey kalmamalı sözde
Dert ve acıyı duymalı, sanki yanan yangın közde
Peygamberin öz amacı, gülücük görmek her yüzde
Sen değil yüz olabilmek, bin’e koşmaktır kardeşlik

Hoşgörüyle yaşamaktır, nefret, kin ve hinden uzak
Hiç ama hiç kurmamaktır, hak yol da kardeşe tuzak
Kötüsü kazık atmaktır, olmamalı bir de kızak
Yan değil düz olabilmek, din’e koşmaktır kardeşlik

Hep birlikte hem hal olup, yakalayalım ahengi
Hak yolunda nefislerle, yapalım sadece cengi
Yalan dünyada bulunmaz, kardeşçe sevginin dengi
Çan değil saz olabilmek, tin’e koşmaktır kardeşlik

Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü İmam Hatibi / Dursunbey

Tin:1-Bir şeyin tepesi (özlenen güzelliğin uç noktası) . 2-Ruh. Birtakım fizik ötesi kurucularının, gerçeği ve evreni açıklamak için her şeyin özü, temeli veya yapıcısı olarak benimsedikleri madde dışı varlık.

4 Ağustos 2012 Cumartesi

SIKILDIM ARTIM DÜNYA




Her daim güzelliğe, hiç yılmadan koşarken
Engellerle boğuşup, diz üstü sürünmekten
Her daim hoşgörüyle, tevazuyla yaşarken
Sıkıldım artık dünya, hep hakir görünmekten

Bal tutmuş başparmağı, çaresizce süzmekten
Düğümlenip kalmışken, düğümleri çözmekten
Hak sahili bulmuşken, tek başına yüzmekten
Sıkıldım artık dünya, zalimden korunmaktan

Herkese yetişirken, kendime geç kalmaktan
Bataklık kör kuyuya, merdivensiz dalmaktan
Tuttuğum her bir dalı, elde kalmış bulmaktan
Sıkıldım artık dünya, vebalden arınmaktan

Kendini mala mülke, satanları görmekten
Parayla adamlığa, yatanları görmekten
Senin için yaşayıp, batanları görmekten
Sıkıldım artık dünya, kötüye yaranmaktan

Seni hak etmeyenler, hep sefayı sürerken
Savunmasız mazlumun, defterini dürerken
Her türlü kötülüğü, hep üstüne kürerken
Sıkıldım artık dünya, örtüye bürünmekten

Feyzullah kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey