9 Mart 2010 Salı

YOLUNA KURBAN (Gülce-Tokmak)
















Birçok insan yürür şimdi o caddelerde
Mekke şehri gülümserdi sen dokunurken
Arar gafil zevk-ü sefa pis maddelerde
Fütursuzca rızkı taam yer doyunurken

Sen dünyaya gösterendin huzur-u yar’ı
Öğüt verdin nübüvvetle, ameli kâr’ı
Derdin, kulu kurtaracak budur tek var’ı
*
Beşeri aşklara bedel senin aşkın
On sekiz bin âlem sevdik Ahmet seni
Mekke’den de sevgin tüm dünyaya taşkın
Cehalet kokar arz, gün bekler gelmeni

Rahmandan beşere en güzel ödülsün
Güllerin gül şah-ı muhteşem bir gülsün
Sözün tatlı olan şakıyan bülbülsün

*
Görevini bin bir çileyle yaptın
Döşeğin bıraktın gökleri geçtin
Cennetten en güzel köşeyi kaptın
Beşeri geç dedin ismet’i seçtin

Sen ki gönlümün en güzel yerinde
Benim sana aşkım bil çok derinde
Huzur bulur insan gül gözlerinde

*
Doğruluk senin büyük hedefin
Adında emin Muhammed emin
İnci dişlerin ak pak sedefin
Peygamberimsin ben bundan emin

Miraca çıkan kulun kendisin
Dil ve gönlüme sen efendisin
Örnek ahlakla yaşam bendisin

*
Zindan olur kalp seni bilmez
Doğru eğri, beyaz kap kara
Zulmet çöplük, temizlik bilmez
Dünya düşer cehalet dara
Nurun gönül derdine derman
Bir ben değil âlemler hayran
Yazan kalem yoluna kurban

Gül kokuna evren hasret
Mümin olan sana uyar
Mutlu etmez beni servet
Dinlerim nur sözün duyar

Aciz kulum günah yüklü
Gülün kökü derin köklü
Derin sevgin sönmez köklü

*
Bakışların nurdan ay
Söyler bülbül; Muhammed
Gamzesi der, hilal say
Gölgen ister, nur Ahmet

Şeytan ister benden gül
Vermem derim, olur zül
Kul olsun der yanıp kül

Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder