10 Nisan 2010 Cumartesi

SENDE SEVİYORSUN


Sana da benim gibi bir hal oldu mu hiç gül yüzlü yar
Hiç senin de can evin geldi mi göğüs kafesine dar
Bir can düşünürken, yağdı mı üstüne lapa lapa kar
Sende seviyorsun, bu kadar nazlanmaya ne gerek var

Seni kaybetmenin korkusunda hasretle kavrulurken
Sabretmenin tarifsiz kederiyle, özlemle yoğrulurken
Ben düşen bir yaprak gibi rüzgârla sana savrulurken
Sende seviyorsun, bu kadar nazlanmaya ne gerek var

Ey gönlüme çöreklenen ve orada ateş yakan güzel
Hala anlamadın mı? Gel; bu aşk sadece sana özel
Baksana sararıp soldum seni beklerken oldum gazel
Sende seviyorsun, bu kadar nazlanmaya ne gerek var

Ey göz aydınlığım! Bana bir nebze gül yüzünü göster
Sanki dünyadaki herkesler sende karar kılmak ister
Hep hayalin var gözümde, sanki koskocaman bir poster
Sende seviyorsun, bu kadar nazlanmaya ne gerek var

Narin ve nazlı yürüyüşle yar gözlerimi okşarken
Kavuşmanın özlem ve umuduyla peşinde koşarken
Canan deyip, yorgun akşamlarımda çağlayıp coşarken
Sende seviyorsun, bu kadar nazlanmaya ne gerek var

Feyzullah Kırca
Akbaşlar Köyü / Dursunbey

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder